31 Ağustos 2011 Çarşamba

DIGITAL NATİVES vs DIGITAL IMMIGRANTS




            Facebook, Twitter, Google, iPods, etc. have changed the world in radical ways. Cell phones have replaced landlines. Facebook has replaced email. Interactive blogs have replaced static websites. The list goes on and on. The young people who have grown up with digital technology thrive on it. They operate out of a digital perspective. They are more visual, more individualistic, and more connected. They are also less word-oriented, less patient, and less reliant on professional experts. These cultural shifts aren't good/bad or right/wrong. They are just different. And those differences continue to become more apparent - especially when compared to the good ol' days.

           Marc Prensky writes about the difference between "digital natives" (i.e. youths who are growing up with new technology) and "digital immigrants" (i.e. everyone who is learning to use new technology). Here is how Prensky describes the emerging perspective of young people: "Digital Natives are used to receiving information really fast. They like to parallel process and multi-task. They prefer their graphics before their text rather than the opposite. They prefer random access (like hypertext). They function best when networked. They thrive on instant gratification and frequent rewards."

           As digital natives and digital immigrants interact, they are going to have to learn to speak one anther's language and figure out how to effectively navigate each other's cultural differences. In fact, the digital divide might prove to be a more challenging cultural journey than the traditional barriers of nationality, gender, race, etc. As Galadriel said in Lord of the Rings: "The world is changed. I feel it in the water. I feel it in the earth. I smell it in the air." Our task for the future (and present moment) is to figure out how to effectively navigate through our changed and changing world. This is important for everyone who is interested in education, ministry, business, etc. Together we need to figure out how to be culturally savvy when the digital immigrants hang out with the digital natives.

           What can we be doing?

YUKARI BAK-UP




                                       TÜR:Animasyon,Komedi,Macera
                                       YAPIM:ABD-2009
                                       YÖNETMEN:Bob Peterson,Pete Docter
                       FİLMİN WEB SİTESİ: disney.go.com/disneypictures/up

               İsteyene filmin türkçe dublajlı halini mail olarak atabilirim ;)


              İki Oscar ödülü alan bu güzel animasyonu izlerken içinde kaybolacaksınız.Animasyondur,çocuk filmidir deyip geçmemek gerek.Küçüklü büyüklü herkesin izleyebilceği hatta izlmesi gereken bir film.Çıkarılması gereken dersler var çünkü.Hayatımızda bir çok isteğimiz,hayalimiz oluyor.Büyüdükçe isteklerimiz artıyor ama hayallerimiz azalıyor sanırım.Neden azaldığını ben yeni yeni anlamaya başladım galiba.Çünkü kendi ayaklarının üstünde durmaya çalışınca hayatın birçok zorluklarıyla karşılaşıyorsun.Ve bu problemlerle debelenmeye başladığın vakit sanırım hayal kurmaya vakit kalmıyor.Kaçımız çocukluğunda kurduğu çılgınca rüyayı gerçekleştirebildi?? İşte filimdeki baloncu Carl Fredricksen karakteri bunu gerçekleştirmeyi başardı.Hem de 78 yaşına geldiğinde :) Karakterimiz hem fazlasıyla maceracı hem de romantik:)
            
          Yaşamak istediği macera filmini gerçekleştirmek için evine binlerce balon bağlayıp Güney Afrika'nın vahşi doğasına doğru yolculuğa çıkar.Ancak Carl,yolculuğa başladıktan sonra en büyük kabusunu da yanında götürmekte olduğunu fark eder.Doğa aşığı,tatlı mı tatlı 8 yaşındaki Russel'i :)

               

          Haydi biz de kendi hayal defterimizin tozlu sayfalarında gezintiye çıkalım..Kitap yapraklarını uçan balonlara bağlayıp biz de tutalım bir ucundan :):)

30 Ağustos 2011 Salı

AŞKIN GÖZYAŞLARI (Tebrizli Şems)


                                                     
                                             YAZAR:Sinan Yağmur
                                             TÜR:Biyografik Roman
                                             İLK BASKI:2010

           Kardeşim geçen yaz almış okumadan koymuş kitaplığa:) O zaman elimde okuduğum başka kitapların olmasından ve de bu kadar okunduğunu bilmediğimden dolayıdır ben de elimi sürmemiştim.Herkeste bir Aşkın gözyaşları,Aşkın gözyaşları harekatı....
Ben de merak ettim ve aldım elime başladım,başlayış o başlayış! Bir solukta bitti kitap.Kitabı ben değil kitap kendi kendini okudu sanki.Kuzenim yanımda mışıl mışıl uyurken ben gün ağarana kadar okumuştum:) O kadar şems havasına büründüm,o kadar büyülendim ki..Sinan Yağmur'un nasıl olur da herşeyi yaşamış gibi akıcı ve gerçekçi bir dille yazabilmiş olmasına şaşırdım..Sanki günlerce haftalarca hiçkimsenin girmediği ve sadece mevlana ile şemsin olduğu hücrede ben de varmışım da farketmiyorlarmış gibi hissettim.Sanki birlikte sema ediyormuşuz da dönerken beni değil,sadece rüzgarımı hissediyorlarmış gibi..Yakında da aşkın gözyaşları 2(mevlana)'ya başlayacağım:)
      
           Kitabın konusundan bahsedeyim biraz.Aslında tek bir konusu var.AŞK.
Tebrizli Şems;kimsenin dediğini takmayan,kendi doğrularından şaşmayan sivri dilli biridir.Küçük yaştan itibaren sorularına gerçek anlamda cevap verebilecek,birlikte ruhu doyuran sohbetler edebileceği,Rabbe giden yolda birlikte yol alabileceği bir arkadaş,bir öğretmen,bir öğrenci arar..Yıllar boyunca ülke ülke gezen Şems aradığını Konya'da bulur.Sonra Allah Aşkı yolunda birlikte yol almaya başlarlar.Şems'in serüvenini özetleyen,çok hoşuma giden bir lafı vardı: "Mevlana sadece Konya'da tanınan ve çok sevilip,sayılan biriydi.Ben ise onu dünyaya tanıttım".Neden bahsettiğini anladık sanırım.Şemsin farklı bakış açısı,iç güzelliği ve eğitimi sayesinde (Şemsin Konyayı teketmesinden dolayı duyduğu özlemin etkisini de unutmayalım) dünyanın kelimelerini ezberleyeceği,anlamlarını yudum yudum içip hayatlarına geçireceği MESNEVİ'yi yazma şerefine ermişti Mevlana.

       ALTINI  ÇİZDİĞİM  SATIRLAR



**Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana,bir şeyler anlatacağım bütün kulaklardan gizli,herkesin ortasında konuşacağım;ama senden başka duyan olmayacak söylediklerimi...

**Şeytanda bir şey hariç bütün insani özellikler mevcuttur.Şeytan aşkı bilmez.Aşk şeytana verilmemiştir.Aşk ademoğullarına verilmiştir.Şeytanın insanı kıskandığı çekememezliği aşksızlığındandır...

**Sana zehir vereceğim,eğer zayıfsan zehir seni öldürecektir.Güçlü isen zehir sende ballaşacaktır.Şimdi razı mısın Celaleddin?

**Cam ustasının zeka,beceri ve mahareti kırık camda ortaya çıkar.

**Kıyamet günü"bedenim,bedenim!"diyeceksin.Hz.Muhammed "ümmetim,ümmetim!",diyecek.Cennet "hissem,hissem!"diyecek.Cehennem "payım,payım!"diyecek.Rabbu'l İzzet,"kulum,kulum!"diyecek.

**Allah,"Biz Adem'e kendi ruhumuzda üfledik"diye buyurmuştur.İşte ölüm anındaki "Rabbine dön!"emrine kadar bedende hapis olan ruh,bu ruhtur.

**Şeytan,insanları saptırmak için Allah'a:"Onların önlerinde,arkalarında,sağlarında ve sollarında olacağım"dedi.Allah ise şöyle buyurdu:"Senin bütün takipçilerini cehenneme atacağım ve ben de kullarıma altlarından ve üstlerinden tecelli edeceğim." İşte bu yüzden dua ederken ellerimizi havaya veya secde ederken başımız yere bakar.

**İslam tarihinde cenazesi gece kılınıp defnedilmesi Hz.Osman'dan sonra Şems'e nasip olmuştur.


Normal fiyatı 7,00 TL olan bu kitabı kitapyurdu ndan 4,90 TL ye temin edebilirsiniz.Hem de yazarın imzasıyla birlikte;) Ayrıca aynı kitabın ingilizce versiyonu da var aynı sitede.Fiyatı ise 10,50 TL.

Yazarıyla ilgilenenlere..Sinan Yağmur'un resmi web sitesi: http://www.sinanyagmur.com.tr/

28 Ağustos 2011 Pazar

FACEBOOK TARGETS INSTAGRAM WITH PHOTO FILTERS





Get ready for the photo-filter wars to begin.

             Facebook plans to add a series of photo filters to its mobile application in the coming months with the hopes of drawing  off fans of  Instagram, the popular photo-sharing application.
The new feature has been ready for some time, according to two engineers who work at Facebook, but Mark Zuckerberg, Facebook’s chief executive, hopes his engineers and artists create more filters before releasing the new product. Both Facebook engineers asked not to be named as they are not allowed to speak publicly for the company about unannounced products.
           The engineers said Facebook will introduce almost a dozen photo filters, including some that are similar to Instagram like old-style camera lenses and grainy film. Facebook will also try to introduce new styles of filters with the hopes of drawing users away from other photo apps.
The engineers also said that Facebook attempted to acquire Instagram over the summer, but to no avail.
Kevin Systrom, co-founder of Instagram, declined to comment about acquisitions or Facebook’s plans to release competing software. Facebook did not respond to a request for comment.
            Facebook might have more competition to worry about than just Instagram. Programming code found in the upcoming release of Apple’s iOS 5 shows a series of new photo filters that are likely to be integrated directly into Apple’s mobile platform, MG Siegler of the blog TechCrunch noted earlier this month.
Instagram has grown voraciously since its debut less than a year ago. The company now boasts more than eight million users. In February Instagram raised a $7 million round in funding led by Benchmark Capital.

            I think this app really unnecessary! Making changes on photos was special previously.But nowadays that's not so.Already everyone uses like this app...Now it's on FB....Terrible!
          We will not be able to see any nature photos hahaahh:D

24 Ağustos 2011 Çarşamba

EINSTEIN'IN e=mc2 FORMÜLÜNÜ BULMA SERÜVENİ



              

              İlgilenenlere Einstein'ı anlatan belgeseli mail olarak atabilirim;) 

 Öncelike Einstein’ın bilgilerinden faydalandığı ve yüzyılı ikiye ayıran iki bilim adamını anlatayım kısaca.
            
             19.yüzyılda bilim ikiye ayrılmıştı. 1)ENERJİ 2)KÜTLE . Biri için geçerli olan kanunlar diğeri için geçerli değildir.
            
            Elektriğin sadece kablo içerisinden geçtiğine inanan bilim adamları birgün deney yaparlar.Elektrik geçen kablonun yanına pusula koyarlar.Ve pusulanın ibresinde değişmelerin olduğunu görürler.Sonra pusulayı kablonun altına,üstüne,diğer yanına yerleştirirler ama yine aynı sonucu alırlar.Önceleri marangozluk yapan sonra da bir kimyagerin laboratuvarında çalışan Faraday,görünmeyen elektrik ve manyetizma kuvvetlerinin olduğu tezini ortaya koyar.Yani Elektromanyetik kuvveti keşfeder.Fakat O dönemlerde bu teze hiçbir bilim adamı inanmaz.Çünkü onlara göre bilimde görünmeyen güç diye bir kavram söz konusu olamaz hem de faradayın bu tezi doğrulaması için yeterli ileri matematik bilgisi yoktur.



                                                     

Lavoisier ise zengin bir Fransız kimyagerdir.Lsvoisier,kainatın kapalı bir evren olduğunu savunur.Yani hiçbir maddenin kütlesinde eksilme ve artma olmadığını düşünür.
Birgün bir deney yapar.Suyu ısıtarak Buharlaşmasını sağlar.Ölçümlerde  buharın kütlesinin suya göre daha az olduğunu görür.Sonra bir demirin oksitlenmesini sağlar.Oksitlenen demirin kütlesinin Önceki haline oranla daha fazla olduğunu ölçümlerle görür.Vee can alıcı nokta ise şudur:
Buharlaşarak azalan suyun kütlesi,paslanarak ağırlaşan(artan) demirin kütlesi birbirine eşittir!

Lovoisierin en büyük hatası buluşunu izah ederken kimya tepkimelerinde ağırlık değişmediğini görerek Ağırlığın Sakınımı Kanununu kurunca, “Tabiatta bir şey yaratılmaz ve hiçbir şey yok edilemez.” Demiştir.Ve inançlı insanların tepkisini almıştır.Sonra da idam edilmiştir.


Gelelim Einstein’a

Eistein bildiğiniz üzere çoğu bilim adamı gibi kaçıktır.Onların bu dünyadan olmadığını düşünüyorum.Zaten bu dünyalık olsalar o kadar güzellik ve eğlence varken niye abi ben gideyim de bişeyler araştırıp  formül çakartayım desinler:)Benden sonra gelen öğrencilerin işi ne ezberlesinler:) Ayrıca eşleriyle olan muhabbetleri de çok sıkıcı olsa gerek.Evde hep bilim,deney,formül konuşuyorlar.Ben seni çizgili kastan oluşmuş,kendiliğinden kasılma yeteneğine sahip,tüm damarlarıma can veren kan veren kuvvetli pompa olan kalbimle seviyorum aşkım:D:D

       Einstein henüz 16 yaşındayken kafasını ışığın doğasına takmıştı.Einstein'ın ışığa olan bu merakı ileride büyük bir buluşun ortaya çıkmasını sağlayacak ve enerji ile kütleyi birleştiren bir yol bulacaktı...Buraya dikkat ediyoruz!!Faraday savunucularıyla Lavoisier savunucularını bir noktada buluşturan bir buluştur bu.Dünyanın buluşudur bu.onu Modern Fiziğin babası olarak tarihe geçiren buluştur bu.fizik derslerine bi konu daha eklenmesini ve çilemizi katlamamızı sağladı sağolsun:D

Belgeseli izlerseniz zaten öğreneceksiniz.Ama bir perde anlatayım.

Einstein birgün sevgilisiyle göl kenarında otururken tartışırlar (Yalnız ilişkileriyle ilgili tartışma,kavga etme değil=)) Eistein ışıkla kafayı bozmuş durumda bildiğiniz gibi.Sevgilisine soruyor: “Yüzüme bir ayna tuttuğumu düşün.Işık yüzümden ayanaya gidiyor ve aynada yüzümü görüyorum(yansımamı).Ama ya ayna ve ben ışık hızında gitseydik ne olurdu?(yani yüzümden yansıyan ışığın hızında gitseydik?) Sevgilisi de cevap verir:O zaman ışık,aynaya ulaşamazdı.Eistein,tekrar soruyor:Yani görünmez mi olurdum??.....Kız sıkılıyor ve gidiyorlar:D
Bu düşünme tarzı çok hoşuma gitmişti. Evet görünmez olurdu.Tıpkı zaman gibi,tıpkı görünmeyen kuvvetler gibi;)

  http://www.nazimca.net/belgesel-izle/einstein-mucit-belgeseli-izle.html
       Bu linkten 'dünya' yapımıyla hazırlanmış Einsten'ın belgeselini izleyebilirsiniz.
  
       beyninizin yeni ve faydalı bilgilerle dolması dileğiyle,iyi seyirler ;)

22 Ağustos 2011 Pazartesi

DÜNYADA EN ÇOK KONUŞULAN DİLLER




TÜRKİYEDE YAYINLANAN İSTATİSTİKLERE BAKALIM;)

1) Çincenin mandarin lehçesi
2) İngilizce
3) İspanyolca
4) Hintçe
5) Türkçe
6) Arapça
7) Portekizce
8) Bengalce
9) Rusça
10) Japonca

**Ben Türkçenin şimdilik 5. sırayı alarak arapçadan daha fazla konuşulduğuna inanmıyorum.Ama ilerleyen zamanlarda tabi neden olmasın.

Dillerin konuşulduğu ülke saysı bakımından bir sıralama yapıldığında ise tablo oldukça değişiyor.

DİL                         KONUŞULAN ÜLKE SAYISI
1.İngilizce                               106
2.Fransızca                               47
3.İspanyolca                             28
4.Arapça                                   26
5.Rusça                                    16
6.Türkçe                                   12
7.Çince                                     10   
9.Portekizce                                9
10.Almanca                                 7


       
ŞİMDİ DE WIKIPEDIA BİLGİLERİNE BAKALIM ;)

MOST SPOKEN LANGUAGES IN THE WORLD

1) Mandarin
2) Spanish
3) English
4) Hindi
5) Arabic
6) Bengali
7) Portuguese
8) Russian
9) Japanese
10) German


**Görünüşe bakılırsa ispanyolca,ingilizcenin tahtına oturmuş:) Hangisi doğrudur bilemiyorum.Çok araştırma yaptım ama kesin bir bilgiye ulaşamadım.Nedeni ise bazı istatistiklerde anadil faktörüne göre bazılarında da konuşulma oranına göre ele alınmış.Ama en makul olarak bu verileri yazıp,paylaştım:)

  

WIRELESS ŞİFRELERİ DE KIRILDI!

     
                 Hergün yüzlerce mekan da karşımıza çıkan kablosuz internet hizmeti, neredeyse herkes tarafından kullanılır hale geldi. İnsanlar artık ofiste, cafelerde yahut bir havalimanında kablosuz internete bağlanıyorlar. Wi-Fi kullanımının artmasıyla ciddi endişeler de ortaya çıkmıştı ve beklenen haberi aldık, WPA2 protokolü de kırılabiliyor.


         Wireless şifre 300x158 Wireless Şifreleri De Kırıldı


               WPA2 varolan protokoller arasında en iyi şifreleyendi. Modemlerin neredeyse hepsinde bu sistem kullanılıyor. AirTight Networks isimli şirket bulduğu açığı kullanıcılara duyurdu, uzmanlar küçümsenebilecek bir hata olmadığını söylüyor.
Bu açığı bir şirket buldu yani kötü niyetli insanlar değil ama kokusunu aldıkları için artık WPA2′ye saldırılar artar. Önlem olarak yapabileceğimiz tek şey dikkatli olmak! Kısa süre içinde daha iyi bir protokol yazılır diye tahmin ediyorum.

21 Ağustos 2011 Pazar

BAKARA (17-25) البقرة





(17) Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler. (18) Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. (19) Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve yıldırımlar bulunan yağmur(a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır. (20) (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir. (21) Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece korunmuş (Allah'ın azabından kendinizi kurtarmış) olursunuz. (22) O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla, size besin olsun diye (yerden) çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın. (23) Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. (24) Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır. (25) İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.


                       
                            

(17) Their similitude is that of a man who kindled a fire; when it lighted all around him, Allah took away their light and left them in utter darkness. So they could not see. (18) Deaf, dumb, and blind, they will not return (to the path). (19) Or (another similitude) is that of a rain-laden cloud from the sky: In it are zones of darkness, and thunder and lightning: They press their fingers in their ears to keep out the stunning thunder-clap, the while they are in terror of death. But Allah is ever round the rejecters of Faith! (20) The lightning all but snatches away their sight; every time the light (Helps) them, they walk therein, and when the darkness grows on them, they stand still. And if Allah willed, He could take away their faculty of hearing and seeing; for Allah hath power over all things. (21) O ye people! Adore your Guardian-Lord, who created you and those who came before you, that ye may have the chance to learn righteousness; (22) Who has made the earth your couch, and the heavens your canopy; and sent down rain from the heavens; and brought forth therewith Fruits for your sustenance; then set not up rivals unto Allah when ye know (the truth). (23) And if ye are in doubt as to what We have revealed from time to time to Our servant, then produce a Sura like thereunto; and call your witnesses or helpers (If there are any) besides Allah, if your (doubts) are true. (24) But if ye cannot- and of a surety ye cannot- then fear the Fire whose fuel is men and stones,- which is prepared for those who reject Faith. (25) But give glad tidings to those who believe and work righteousness, that their portion is Gardens, beneath which rivers flow. Every time they are fed with fruits therefrom, they say: "Why, this is what we were fed with before," for they are given things in similitude; and they have therein companions pure (and holy); and they abide therein (for ever).

AL-FATİHA الفاتحة





(1) Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla. (2) Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. (3) O, rahmândır ve rahîmdir. (4) Ceza gününün mâlikidir. (5) (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. (6) Bize doğru yolu göster. (7) Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!


                       


(1) In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful. (2) Praise be to Allah, the Cherisher and Sustainer of the worlds; (3) Most Gracious, Most Merciful; (4) Master of the Day of Judgment. (5) Thee do we worship, and Thine aid we seek. (6) Show us the straight way, (7) The way of those on whom Thou hast bestowed Thy Grace, those whose (portion) is not wrath, and who go not astray.

20 Ağustos 2011 Cumartesi

ŞİRİNLER-THE SMURFS(2011)


Tür : 3D / Animasyon / Komedi
Yapım : ABD, Belçika, 2011
Yönetmen :Raja Gosnell
Oyuncular : Neil Patrick Harris,Katy Perry,Jayma Mays, Tim Gunn, Sofia Vergara, Hank Azaria
filmin websitesi: www.smurfhappens.com 

Hepimizin küçüklüğünde bayıla bayıla izlediği çizgi filmlerden biridir şirinler.Uslu durduğumuz taktirde ormanda şirinleri görebileceğimiz gerçeğini de unutmamak gerekir:D vE şimdi bizim dünyamızda,bizim sokaklarımızdalar.

         Güzel bir yapım olmuş.Minik mavi yaratıkların b
u sefer işleri daha zordur çünkü dertleri sadece gargamel ve onun uyuz kedisi azman değil büyük şehrin verdiği karmaşadır da.
Normalde kötü büyücü gargamele bayılırdım ama bu filmde çok çirkin yaa Gerçek gargamel daha sempatikti:) Ama favorim her zaman gözlüklü şiriiiiiiiiinnnnn =)
            Ayrıca Cnbc-e de yayınlanan How I Met Your Mother dizisinin renkli karakteri Barney'in de (Neil Patrick Haris) film de yer alması harika olmuş.O dizideki en sevdiğim ve kahkahayla izlediğim bir karakter:))




Ve Katy Perry! Son zamalarda  E.T  şarkısı ile daha çok beğeni toplayan cici kız:P .Katy Perry önceden de bikaç animasyon filminde rol almıştı,o yüzden bu genç şarkıcının şirineyi seslendirmesi şaşırtmadı beni :)



               Her yaştan insanın gidip izleyebileceği bir film.Yaa izlemek istiyorum ama nete düştü mü acaba diye soran arkadaşlarıma sesleniyoruum....Ama sen böyle kötü çocuk olursan bırak onları ormanda görmeyi, (amerika sokaklarında mı desem yoksa =D ) rüyanda bile göremezsin:) Şimdi uslu bir çocuk ol,3D gözlüklerini tak ve arkana yaslan;)
Şaka maka nete düştü tabi ama sinema çekimi ve ingilizce.